Bir İki Kelam
- Hayati Kandiyoti
- 17 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
Bir gün gelir, kelam öyle bir tabiata kavuşur ki, alev alır açık havada
Sular bu sırrı saklarcasına ya çağlayanın başında ya da kaynayacağı kuyunun yatağında
İhanetin sesi bin kat daha yakın, en günahkar halinden bile dünyanın
Hava, bakalım ne zaman bıkacak ciğerlerden? Sular ne zaman ahu olup, zehrolup dudaklara isyan edecek?
Boğazın yakaları hangi kavgada böyle yırtıldı? Bağrına kadar açıldı?
Baktım gördün,
Duydun, işittim.
Dalgaların köpüklerine olan ilgimi hiç mi hiç erteleyemedim.
Onlar da suyu nefesle doldurmaya hazır…
Can kime değmiş, neyin canı hiç olmamış ayırt edemem.
Taşa üzülmeden o koca gözlü ceylanı nasıl, niye sevsem?
Sevgilinin kolunda bulduğum sıcağı, dönerce alev topunun kabuğundan ayıramam.
Her bir adımı başka bir ihtimal ve adımlarımda ihtimam.
Kendini tekrar eden sayılardan korktuğum gibi, kafiyelerden kurtulamam…
Sana kısa bir an aklımı sakınıp dokunmak istiyorum.
Ya ruh gider, beden kalırsa?
Comments