Kirpiler
- Hayati Kandiyoti
- 13 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
Sanki içeriden iyiyim de dışarıdan bir zırh lazım.
Sanki boşalan üzümleri şişelemek,
Yazın mahsüllerini denize bağışlamak,
Sorulmayan soruları kirece yatırmak lazım.
Sabah 5:15, ağustos böceğinin son sesinden hemen öncesi,
Yalancı ışıklar sarı sarı yanıp sönerken
Gerçek ışık henüz doğmamış,
Ama esinti, göğün mavi turuncusunu taşımaya başlamış...
Bazı sorular sadece bu saatte cevaplanabilir,
Mürekkep akmaz bu saatlerde de,
Radyoda bir titreklik olur ya da
Amacının sonuna yaklaşan bir sokak lambası belli eder kendini,
Mesaisine yetişecek gibi aceleci köpekler,
Av mevsimi bitmiş, dinlenmede krallar, kraliçeler.
Bir de kirpiler. 🦔
Neydi iradenin kuvveti?
Uykuyla uyanıklık arasındaki ince çizgi?
Yaratan kimdi, yaratılan kimdi?
Üç gök cismi hizalandığında -syzygy-
Kirece yatırdığımız sorular yanmasaydı bari...
Kapının önünde yol bekliyor,
Hareket halinde ölüm ölecek.
Öyleyse yolcu olmak yaşamak demek.
Neydi, iradenin kuvveti neydi?
Neydi bir arada tutan,
Mucizelerin bir anda buharlaşmasına mani olan,
Üzümleri şişede tutan,
Yolcuyu yola koyan?
Uykuya direnen?
Gök artık mavi.
13.10.2020
Comments