...Ve Tanrı, Kedi'yi Yarattı

Defterimde sayfalar kaplayan asil ruh; senin şahidin olmak benim için olasılıkların en güzeli. Sayfalarımı defter yapan dalgalı renklerin ve başa çıkılmaz gülücüğün, tadılabilenlerin en yoğunu.

Çığlığın ya da tutkulu öpüşün, var olmuş-tu-lar-ıyor-ecekler in gerçek dokunuşu. Belki boynunda kaybolmak, belki pencerenden içeriye balıklama dalmaktır gerçeği arayış... Dansın, yüklediğim anlamlarca büyük bir raksediş, kendi alevinde nicelerini külleyip alevlendirdiğin. İyi ki aynı yolu paylaşıyoruz; iyi ki yolcuyuz ve yoldaşız. Kut sana devredilmelidir güzel yaratık- sen ki yarattıklarımızın en güzel örneğisin. Huzursun bir kere. Huzur ve hayalsin, bir o kadar da gerçek. Aynı dokunulabilir rüyalar gibisin. Bana kısa cümleler kurdurabilecek kadar baskıcı, kısa cümlelerimi bana beğendirecek kadar haklısın. Haksın. Adamsın, kadınsın ve daha nice yılanların başını ezen elmanın geldiği ağacın köklerinden geliyor gücün.

Lilith'sin ve varsın. Saçlarının koyu kahveden sarıya dalgalanışında ya da alaylı dudaklarında sen sınırsız yaşamsın. Kaynaksın. Kaynak(sız)sın. Ve gün geçtikçe solstisinden uzaklaşan kış güneşi gibi daha çok, daha çok doğarsın, günün sonunda yenilmek de olsa... Bir sigara yak ve kutla yeni yaşını, Başını, başını dön bana ve dökül tüylerinden yukarı! Kut senindir kraliçem. Hakkınla aldın, varlığınla "olur" kıldın. Her şeyi. Sadece bana değil, seni sarmalayan her şeye üfledin güzelliği. Ondandır ki her şey "sen" kokar gibi...